Bugün Ne izleyelim?

Çizgi ötesi orijinal adıyla “Flatliners” yönetmenliğini Niels Arden Oplev yaptığı gerilim-bilim kurgu karışımı bir filmdir. Başrollerini Ellen Page ,    James Norton ,    Nina Dobrev ,    Diego Luna ,  Kiersey Clemons gibi güzel oyuncuların aldığı filmin konusu beş tıp öğrencisinin kalplerini kısa sürelerde durdurarak ölümü ve ötesini keşfetme deneyleri ve sonrasında bunun doğurduğu sonuçlardır. Başta öğrenciler bu durumdan çok memnun kalıp beyinlerinin derinliklerini keşfederlerken zaman geçtikçe işler değişmeye ve geçmiş pişmanlıkları karşılarına çıkmaya başlamıştır ve onları ele geçiren güç düşünebilceklerinden daha karanlıktır. IMDb’si 5,1 olan film sizlere 1 saat 49 dakikalık bir gerilim, heyecan ve bir miktarda dram sunar. Filmin 1990 versiyonu vardır ve bu 2017 versiyonudur. İlk versiyonunu izlemediğim için ikisini karşılaştıramıyorum ama izleyenlerin fikrini merak ediyorum, yorum bırakmayı unutmayın İlgilenler için fra...

Yönetmenliğini ve senaryosunu Greta Gerwig’in yaptığı bu dram-komedi karışımı filmde anne-kız   ilişkisinin zorluğunu ve gençlik sancısını buram buram hissediyorsunuz. Başrolünü Cennetimden Bakarken, Yaratık gibi filmlerde oynamış Oscar ve BAFTA'ya aday olmuş oyuncu Saoirse Ronan ’ın canlandırdığı filmde kendisine “Lady bird-uğur böceği-“ adını takmış Sacramento’da yaşayan Christine McPherson ’ın lisedeki son yılını, yaptığı doğruları yanlışları, üniversite konusunda üzerine gelen baskıları kısaca her insanın bir dönem yaşadığı ergenliğin en hissedilen dönemini komik, üzücü ve gerçekçi bir şekilde karşınıza sunuyorlar. IMDb’si 7,8 olan bu film sizlere 93 dakikalık keyifli bir zaman sunuyor. Merak edenler için fragmanın linkini aşağıya bırakıyorum : Yorumlarınızı bekliyorum

In time, başka izleyenleri bilemem ama bende hissettirdiklerini yazmak için satırlar yetmez sanırım ama objektif olacağım. Filmin konusu insanlar zamanla yaşadıkları bir gelecekteler ve 25 yaşından sonra zamanlarını elde tutmaları için çalışmaya başlamaları gerekiyor eğer zamanın sıfırlanırsa ölüyorsun. Korkutucu değil mi? Tabi eğer gettoda yaşıyorsan. Zenginlerin milyonlarca yılı oluyor ve onlar refah içinde yaşarken gettodakiler günü gününe yaşıyorlar. Kısaca bazı zenginlerin yaşaması için bazı fakirlerin ölmesi gerekiyor ama bir gün Will Salas bunu değiştirebilcek bir güce erişiyor ve başkaldırı böyle başlıyor. Baş rollerini sesiyle büyüleyen Justin Timberlake ve her haliyle güzel olan Amanda Seyfried'in paylaştığı filmin  yönetmenliğinde  " Andrew Niccol" var.   I MDb’si 6,7 olan ve insana bir düşünce ziyafeti sunan 2011 yapımı bu filmi izlemenizi kesinlikle tavsiye ediyorum. Merak edenler için fragmanın linkini aşağıya bıraktım.

İnsanı biraz gersin ama bolca dram olsun. Korkutsun ama hikayenin bütün detaylarını anlatsın istiyorsanız işte karşınızda Alice The Hatred. Senaryosunu ve yönetmenliğini Michael G. Kehoe'nun üstlendiği 90 dakikalık her ne kadar gerilim filmi dense de bolca dram içeren bu filmin kadrosunda    Nina Siemaszko ,    Musetta Vander ,  Amanda Wyss  gibi tanınıyorsa kusurumuz affola ama benim pek anımsayamadığım gençliğin heyecanını yansıtan kızlar ve sert, otoriter baba rolünü tamamiyle yansıtan  Andrew Divoff bulunuyor. Filmin kısaca özetini geçmek istersem bana kalırsa boş vakitlerde kafanı mesgul etsin diye izlenebilcek bir film eskiden nazi olan bir baba ve onun eve kapattığı kızının hikayesinin günümüzde onların evine taşınan ailenin kızları ve ona bakmaya gelen 4 üniversiteli kızın üstüne bir karanlık gibi çökmesini anlatıyor. IMDb'si 3,7 olan benim vakit geçirmelik olarak nitelendirdiğim filmin fragmanına bakmak isterseniz aşağıya...